Hayatınızın çoğu kısmını gerçek  sanıyorsunuz fakat bu gerçekler  toz pembe  gerçekler, hayatınızda en acımasız gerçekler de olacak onun için bazen üstelemeden çoğu olaya karışmadan yaşamaya devam etmeniz lazım aksi takdirde en acımasız gerçeklere ani bir çarpma yaşayabilirsiniz.

En Acımasız Gerçeklerin Birincisi: Yalnız Ölme Korkusu

İnsanoğlu yapısı gereğiyle doğar büyür gelişir ve  ölür,   fakat birçoğumuz yalnız ölmek  istemez sebebini tam olarak açıklayamamakla birlikte, yaşamının bir dönemini yanında geçirmiş kişilerin son gününde yanlarında olmasını istiyor. Neden böyle bir istekleri var anlamıyorum açıkçası  hayatından birisinin kopup gittiğini görünce  ne yaşayacaklarını  düşünüyor musunuz veya daha önce ben ölürsem arkamda kalanlar ne yapacak falan diye hiç düşündün mü veyahut düşünme fırsatın oldu mu? .  

En kısa sürede bu yalnız ölme konusunu düşünmen gerekir eğer ardında bırakacaklarını düşünüyorsan…

En Acımasız Gerçeklerin İkincisi: İnsanları Değiştirmeye Çalışırken Kendinizin Değişmesi

Etrafınızda ne kadar yanlış insan var ise onların hatalarını  kendi halinizce düzeltmeye çalışıyorsunuz, fakat  bir yeri düzeltirken diğer yerden pürüz çıkıyor değil mi?

Hep böyle olur takmayın,   etrafınızdaki kişilerin hatalarını düzeltmekle uğraşmayın, onun yerine etrafınızdaki kişileri tam anlamıyla değiştirin. Değişim yapmazsanız zaman içerisinde  kendinizin değiştiğini göreceksiniz ve bu durum  en acımasız gerçeklerin ikincisi.

En Acımasız Gerçeklerin  Üçüncüsü: Yaşlanacaksın  

Yaşlanacaksınız  evet sen de yaşlanacaksın ve bundan kaçma şansın olmayacak. Ne kadar estetik yaptırsan da ne kadar sağlıklı beslensen de fark etmez, günün birinde yaşlandığını  hissedeceksin  işte o günden sonra pişmanlığın en büyüklerini yaşayacaksın ama geri dönüşün yok bu sefer. En acımasız gerçeklerin dördüncüsü ise her güzel olayın bir sonunun olmasıdır,   bunu en basit hiç bitmeyecek  aşkları örnek verebiliriz, bu aşıklar sadece kendilerine değil tüm Dünya’ya bizim aşkımız asla bitmeyecek imajı verdiler fakat gelin görün ki Ahmet’in Sılaya bakması bile sonlandı…

Güvenecek Kimseyi Bulamazsın

Bir de acımasız gerçekler var onlar ise küçük ama sinir bozucu gerçekler; bunlardan ilki ise güvenecek kimseyi bulamazsın kendin de dahil, biraz düşündürdü değil mi?    

Bir süre sonra bazı olayların kimsenin bilmemesi gerekir,  fakat bu olay içinizde büyür ve konuşacak birilerini ararsınız  ama güvenecek kimseyi bulamazsınız çünkü bu olayı kimsenin duymaması gerekir. Birdenbire kendinizle konuşma gelir aklınıza ama  bu olayı kimsenin bilmemesi gerektiği  için kendinizle bile konuşmaktan korkarsınız. Bir de zaman gerçeği var o  istenilen zamanı asla tutturamazsınız, zaman geçiyor  daha zamanım var derken  bir süre sonra zaman geçti  diyeceksiniz.  Zaman geçiyorken başlaman lazım  yoksa geç kalırsın…

Bazılarınız  zamana bırak diyecektir fakat asla zamana bırakmayın, hiç hazır olmadığınız  anda zaman  size bırakır ve ne yapacağınızı bilemezsiniz. Pekala, güç ve hak konusunda ki gerçekler atlanabilecek seviyede değil, günümüzde paran var ve güçlü birisiysen haklısındır. Bu düzen hiçbir yerde bozulmamıştır bu para veya güç ikilisinden birisine sahipsen  her zaman haklı çıkma şansın vardır.

En acımasız gerçeklerden daha acımasız  hatta en salt gerçeğin ta kendisi Hiçbir zaman mücadelenizin bitmeyeceğidir. Bir mücadeleniz bitmeden bir diğeri başlar ve bu durum asla sonlanma.

Bu gerçekler karşısında dik duranların mücadelesi asla bitmeyecektir, sonucunu bilmemelerine rağmen tüm bu gerçeklerle baş eden herkes birer  kazanandır.