2019'un son aylarında Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve şuan tüm Dünya'ya yayılan Coronavirüsü şuan tüm haber sayfalarında, gazetelerde, tartışma programlarında kısacası Dünya'nın gündeminde. Virüsün ortaya çıkışı ile ilgili çeşitli teoriler ortaya atıldı. Kimi yarasa çorbası dedi, kimi biyolojik silah dedi ancak şuanlık virüsün nereden geldiği ile ilgili net bir bilgi yok. Hatta şuan Çin Hükümeti ile Amerika Hükümeti birbirini suçluyor. İlerideki günlerde bu konunun netleşeceği de muamma. Aslında asıl problem ve bu yazının amacı virüs değil. Buradaki asıl amaç insanlığın da doğa için bir virüs olduğunu göstermek. 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklanan verilere göre virüsün öldürme oranı %%2 (binde iki). Yani aslında virüsün öldürücülüğü çok düşük oranda ve belirli yaş gruplarıyla sınırlı. Ancak söz konusu güya insanlık neslinin devamı olduğu için tüm Dünya virüse çare bulmak için ayaklanmış durumda. Merak ettiğim bir nokta var: Bir virüse aşı bulmak için bu kadar uğraşan ve insanlık neslinin devamı için çabalayan Dünya neden konu petrol, doğalgaz, hava kirliliği, küresel ısınma vs. olunca çaba göstermeye kayıtsız kalıp her şeyi ağırdan alıyor.

Halbuki yukarda oranlarını verdiğim virüsün öldürücülüğü hava kirliliğinin  ya da küresel ısınmanın öldürücülük oranlarından daha az ve belli yaş aralığı ile sınırlı. Aynı zamanda virüs dışındaki etmenlerin de insanlık neslinin geleceği için tehlike oluşturduğu aşikar. Bunlar için neden hala Dünya harekete geçmiyor. Üstelik bunların sebebi de insanlık. Yani neden olduğumuz şeylerin önüne geçmek yerine neden hala seyirci kalıyoruz. Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Cevap "para". Evet evet, yanlış duymadınız para!

Tehlike Sizce Hangisi

Aslında virüse çare bulmaya çalışanların pek de insan hayatını düşündüklerine inanmıyorum. Bu virüse karşı deva olacak aşıyı hangi ülke geliştirebilirse  ekonomik ve küresel imaj açısından prestiji bir hayli artacak. O yüzden hükümetlerin bilim insanlarına bu aşıyı bulmaları için fon ayırmaları ve bu konun üstüne düşmeleri çok tabi. Yani kanaatimce bu durumda bile insan hayatının değeri paranın değerinin yanında sönük kalıyor.

Son olarak ekleyeceğim şey: Eğer hükümetlerin paraya verdiği değer insana verilen değerin önünde tutulmaya devam ederse ay sonunu getirmeye çalışan memur gibi insanlığın sonu gelecek.